yalnızlığın anlaşıldığı anlar : yaşam koşusunda durup dinlenmeye kalktığınız anlar, diğer insanları seyretmeye başladığınız her an.
insan : oyalayıcı hedefler koymadığı takdirde yaşamaktan sıkılacak olandır.
düşünmek : huzursuzluğa açılan kapı. düşünmekten kaçtığında da huzursuz insan,  düşünmeye başladığında da varacağı nokta huzursuzluk, düşünmenin  farkında olan her birey için. çünkü bir kere düşünmeye başladığınızda,  milyonlarca çıkmaz yol keşfedersiniz.
alternatif: bu kadar çoğalmalarına kötü bir şey diyemeyiz, iyi belki çok iyi ama yan  etkisi fazla soğuk. insanın maneviyata bakan yönünü köreltiyor. "olmalı  mı, olmamalı mı?" dendiğinde hep bu yüzden kafamda soru işaretleri  bırakıyor.
beğendiğiniz bir şeyi satın alacakken, daha iyisini  veya aynısını uygun fiyata başka bir yerde rahat bulurum, diyebilmektir  alternatif. e bunun neresi kötü tabi ki ama yarışa sokuyorsunuz her  şeyi. yarışı da mutlaka güçlüler kazanıyor. ama güçlülerin kazanması iyi  mi diyorsunuz bu sefer sonra da. mesela en klasik örnek olarak köşedeki  bakkal kapanmayıp şu süpermarket de açılmasaydı daha iyi olur muydu?
alternatiflerin fazlalığını bilmenin rahatlığı tahammülsüz yapıyor bizleri. farkında olmadan yarışa soktuğumuz şeyler olmaktan çıkıyor, insanlar olabiliyor. orda işte maneviyatın tökezlemeye başladıgı nokta beliriyor. o daha iyisini bulabileceğiniz "şey"lerin yerini "insan"lar aldığında.
felsefe nedir : - felsefe nedir?
- akılla aklın sınırlarına ulaşmaktır.
beddua: zamanın insanda veya belki daha doğrusu insanın zamanda  biriktirdikleriyle insanın "iyi" kalabilmesi zorlaşıyor aslında. bazen  her şeyin çocuklukta güzel olduğunu düşünüyorum. büyüdükçe yapılan  şeylere bir sürü sıfat koyabiliyoruz ama en az "güzel" sıfatı layık  görülüyor. nedeni işte o biriktirdiklerimiz. cehalet mutlulukturla aynı  şeyden bahsediyorum belki de. küçükken birçok şey bembeyaz veya  simsiyahken büyüdükçe renkleri tanıyoruz ve beyazın beyaz kalması  zorlaşıyor. hem hafızada hem çevrede hem zamanda içimize hücum eden bir  sürü şeyle karşılaşıyoruz.
gönlü geniş olmak, kırılgan olmamak  filan zorlanılan en birinci şeylerden. yani diyellim ki bi haksızlığa  uğruyorsunuz affedici olmakla hoşgörüyle çözüyorsunuz ama birikiyor  demek ki, zamanla şahit olduğunuz bütün haksızlıklardan sonra an geliyor  hayatınızda yeri olmayan beddua kavramıyla tanışmanın mantıklılığı  üzerine bahaneler üretiyor içiniz.
bilmek: yanında anlamak olmadan yetersizdir.
Cumartesi, Ağustos 20
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

0 yorum:
Yorum Gönder