O, göğü delip geçmişti."
Ayrıntı yayınları tarafından basılan Göğü Delen Adam kitabının hikayesi de böyle başlamış işte. Kitapta bir yerlinin gözüyle Batı anlatılıyor. Kitap, Samoa takımadalarından birindeki Tiavea köyünün şefi Tuiavii'nin gezip gördüğü Avrupa'yı halkına anlatmak için tuttuğu notlardan oluşuyor. Bu notları bize ulaştıran kişi ise Erich Scheurmann. Bir yılı aşkın süre Tuiavii ile yaşadığı halde ancak içindeki Avrupalı'yı öldürdüğü zaman şefle dost olabiliyor ve böylece bu notlar ona aktarılmış oluyor.
Basım bilgilerine gÖre, kitabın ilk basım yılı 1977 sanırım. Türkçe'ye çevrilmesi ise ilk kez 1988 yılında olmuş. Kitabı Almanca'dan çeviren ise Levent Tayla.
Tuiavii, beyaz adama dair kendisine ne garip geliyorsa bir bir gözlemlemiş, analiz etmiş ve anlatmış bu kitapta. Başlıca anlattıkları beyaz adamın kıyafeti, giyinmesi, yaşadığı binalar, insan ilişkileri, caddeler, sokaklar, iş hayatı, paraya ve nesnelere bakışı, zamanı tüketmesi ve hatta sinema.
Benim için kitabın en ilgi çekici bölümü Tuiavii'nin para hakkındaki görüşleri oldu. Birçok doğru tespiti var. Bunun yanı sıra, her bakış açısı muhakkak ki doğru değildir, ama farklı bakış açıları da lüzumsuz değildir. Belirtmeliyim ki, Tuiavii'nin giysiler konusundaki görüşleri İslam'a ve biz müslümanlara hayli ters. Tuiavii, beyaz adamın hemen hemen her şeyini eleştirerek, kabilesini bütün bu gözlerimlerinden çıkan sonuca bağlı olarak günümüz tabiriyle tehlikenin farkında olmaya ve ona kapılmamaya çağırıyor.
Biz sıradanlığın içinde yiterken, mucizelere bile bakabilmekten uzaklaşmış adeta kendi dünyamızın hapsinde vaktimize geçirirken, bu kitap, kendimizin dışına çıkmamızı ve bir de başka pencerelerden dünyamızı seyretmemizi öneriyor bize. Tuiavii'de, (modern) medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar diyen Mehmet Akif'i buluyoruz adeta.
Sizi, size biraz da gülümseterek anlatan, düşündüren, beyaz adamı tanıma imkanını önünüze sunan bu 110 syf.lık eser, medeniyete şaşkınlıkla bakan gözlere tavsiye edilir.
“Bize ışığı getireceğinize inandırmıştınız ama sizin medeniyetiniz bizi de kendi karanlığına çekti.” syf.15
http://www.cemaat.com/gogu-delen-adam-papalagi
7 yorum:
Bu kitabın bence çok önemli bir yanı da bir ters-oryantalizm eseri olması.
Oryantalistler orient dedikleri batıdışı topraklara birer seyyah olarak gelmiş ve avrupamerkezci bir bakış açısı, referans dünyası, algı süzgeciyle "gözlem"lerini yazmışlar. Ama ortaya çıkan "gelenek", inşa edilmiş bir hayal dünyasını kırk bin kere söylenince gerçek olduğu tevehhümüyle kabullenip, bu inşa edilmiş sahte gerçekten sosylojik çıkarımlar, "onlar" yani orientliler üzerine fikirler serdetmelerini sağlayacak, onlara "medeni", gelişmiş vs olduklarını ve muhataplarının da medenileştirilmeye muhtac primitif toplumlar olduklarını imlemiştir.
İşte bu kitap, bunun tersini yapıp, sadece var olmasıyla bile oryantalist müktesebata koca bir tokat geçiriyor. Bu sefer orientten biri, gidiyor ve Avrupalıları "yerinde" "gözlemliyor"!
Kitap içeriğiyle tartışmalı bir kitap. Ben kişisel olarak aktarıcının epey ekleme çıkarma yaptığını sanıyorum. Senin de dediğin gibi giyinme vs gibi konulardaki fikirler de "biz"e ters gelebilir. Ama çok önemli kitap.
Hem de ince :)
Ayrıca resimli :)
evet, tamamen olmasa da kısmen kentsel yaşamın, bize göre gelişmişliğin insanlara neler kazandırıp kaybettirdiğini gösteriyor bize. dediğim gibi kısmen ama. hatta kazandırdıklarını değil sadece kaybettirdikleri üzerinde durulmuş.
ters-oryantalizm meselesinde haklısın ve bu bakış açından dolayı seni tebrik ediyorum.. bravo, bravo, bravo !!!
ekleme çıkarma yapmış mı bilemem , ramazan ramazan müslümanda hüsn-ü zan esas:ppp
Bravo derken dalga mı geçiyorsun hakikaten tebrik mi ediyorsun anlayamadım :)
tebrik ediyorum tabi ki, güzel tespit, iyi bir bakış açısı..
Hmm, tamam, eyvallah. Şeyedemedimdi ben onu.
:) yok yok iyi şey etmişsin.
Yorum Gönder