modern dünyanın kendini tüketmesi: bunun farkında olmak yeni bir soru doğuruyor : peki ya sonrası? tüketmekten sıkılan ve saçmalığının farkında olan, ve kesinlikle tüketilen olmak istemeyen insanların çoğaldığı bir yerde mutlaka yeni bir şey olacak gibi geliyor : ya bambaşka bir düzen ya kıyamet. tarih bunun örneğiyle dolu kurulu düzen kokuştuğunda yeni bir düzen bir şekilde kuruluyor. sonra o da kokuşuyor çünkü insan etken her yerde. şu anda da düzenin iğrenç kokusundan burnunu tıkayan insanların çokluğu artık bir sona ya da değişime gittiğimizi gösteriyordur sanırım.
arafta kalmak: dünyaya ya da hayata en yakışan his gibi gelmiştir hep bana. yani varlığından emin olduğun yani değil olanların bile içinde kesinlikle var olan başka bir yer vardır mutlaka. oraya da gitsen gidilmez, burda kalsan hiç kalınmaz. sürekli önünde seçenekler, seçenekler, bitip tükenmeyen seçenekler...
ihtiyaç: bazen farkında olmazsınız ya da yoktur, sonra alışkanlıklarınızdan biri değişir veya farklı bir düzene girmek zorunda olduğunuzda olmuş olması gerekeni fark edersiniz. daha doğrusu olmuş olması gerekmez, sonradan olması da oluşması için yeterlidir. faraziyeler üzerinden anlatıyorum ama mesela daha önceden tanımadığınız bir insan var diyelim, kafanızda onun gibi bir arkadaş tahayyülünüz olmadığından böyle bir ihtiyacı da fark etmez veya hissetmezseniz. sonra o insan gelir, ve kendisi bir ihtiyaç haline gelir. sonra da giderse boşluk oluşur işte.
Pazartesi, Mayıs 17
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder