Pazar, Ekim 14

bu bir yazı

bu ara blogla pek ilgilenmiyorum. film izleyemeyen, kitap okuyamayan ya da söyleyecek, anlatacak birşeyi olmayan biri değilim ama nedense zamanı boşa geçirme konusunda devleştim. bir yandan tembel bünyemin alışkın olmadığı kadar hızlı yaşıyorum, bir yandan da hala bir sürü boş vaktim olabiliyor. ama ben onları sanırım özlediğim tembelliği yaparak geçiyorum.

okuduğum kitaplar, edebiyatla ilgili değil daha çok yüksek lisansımla alakalı. ve hayli biriktiler. tabi bir yandan da uyumak her zaman olduğu gibi güzel şey.

bir yandan insanlar... kimileri gidiyor, kimileri geliyor, kimilerini gönderiyorum, kimilerini tutmaya çalışıyorum..

neyse bilgisini vereyim sonuç olarak hala nefes alıp veriyorum :)

2 yorum:

Enes Yalçın dedi ki...

Nefes almak iyidir, bünyeye yararları saymakla bitmez. Nefes vermenin de yine bazı faydaları vardır.

Epeydir arayacağım seni şöyle geniiş bir vakit bulunca, ama geniş vakit bulup da aramadığım da olmadı değil. Nerden baksan tutarsızlık, demiş Ahmet abim.

elif dedi ki...

aynı durum bende de var..bazen geniş vakit buluyorum ama tembelliği özlmeiş oluyorum :)hayatımız tutarsızlık dolu..