Pazartesi, Temmuz 30

içimdeki ahlak yasası ve üzerimdeki yıldızlı gökyüzü

heinz heimsoeth'in yazdığı kant'ın felsefesini okudum. ya da nihayet bitirebildim demeliyim çünkü çok yavaş gitti. ancak ve ancak bayagı bi memnun kaldım. kitap kant'ı öyle güzel ve detaylı açıklamış ki ekstradan kant okumanıza bile gerek yok izlenimi verdi bana. çünkü tek tek her eserini ve o eserde neyi söylediğini neyi amaçladıgını detaylı bir şekilde anlatmış.kant'ı merak edenler için tavsiye edebilirim. üstelik bu evlenmemiş, şehrinden dışarı çıkmamış, dakik insan merak edilmeyecek gibi de değil zaten.

bir de gustave le bon diye bir insanı tanıdım bugün.adam aslında tıpçı ama sosyoloji boyutunda aşmış resmen. söylediklerine bakın bugün on insandan birinin neden fethullah gülenci oldugunu açıklar gibi.

"oluşmakta olan toplumlarda yalnız kalan birey süratle ezilecektir.benzer çıkarlara sahip sınıflara katılmadıkça birey,bu toplumlarda gelişme ve refaha kavuşamayacaktır."

ama aslında daha altı çizilesi:

"bir cemiyete katılmak kişi için toplumsal gücünü artırmak ama kimliğini kaybetmektir."

3 yorum:

Enes Yalçın dedi ki...

Gustave Le Bon ile tanışalı 10 seneyi buluyor, o vakit maruzatımda ilerlememe yardımcı olmuştu, ama sonra baktım ki bu da modernistin önde gideni. Bizi her teselli eden hakikati söylemiyor olabilir, öyle oluyor. Weberci cemaat kavramsalaştırmaları, leBon'cu kitle toplumu filan lacivert modernizmler. Frankfurt okulu iyidir bak, yalnızlık, cemiyetin çarkları filan babında. Fransız'dan hayır gelmez zaten:)

Kant kitabını da yazıyorum, bu ara tam ihtiyacım olan tavsiye idi.

elif dedi ki...

enes cidden bu ülkede fezaya çıkacak bi insan varsa o da sensin. bi 3 sene sonra biz 2015i yaşarken sen 4000lerde mi olcan nedir.le bon hakkındaki uyarın için sağ ol. daha zaten bir kez okudum. sonra sonra çıkardı kokusu. sen baştan söylemiş oldun.

Enes Yalçın dedi ki...

Estağfirullah diyecem, ama ciddiye alamıyorum dediğini. Kafa mı buluyorsun acaba diye şüpheleniyorum..