Cuma, Aralık 10

alıntılar -6-

1- "dağlar gözden uzakta olduklarında siyah görünürler. oysa onlar gerçekte duyularımızın algıladığından farklı renktedir. ve bu olayın tek nedeni uzaklıktır. aynı şey göğün mavi görünmesi için de geçerlidir. gerçekten de ışıklı olmayan herhangi bir cisim, gözle o şey arasında büyük bir uzaklık bulunduğu zaman duyularımızda aynı etkiyi uyandırır. bu hal, mümkün olan şeyin modelleri için de gerçektir. onlar da kendinden ışıklı değillerdir, çünkü yok hükmündedirler.bunlar, ezeli bilinçte ilahi sebata sahiptirler. ayrıca ışıklı olsalar bile nesneler uzaklaştıkça küçülür. bu da uzaklığın algı üzerindeki bir başka etkisidir. gerçekte onlar göründüklerinden çok daha büyüktür. güneşle arz gibi...alem tıpkı gölgenin algılanması düzeyinde bilinir ve sırf gölgesine bakılmakla bir kimse ne denli meçhul kalırsa, Hakk da sadece aleme bakılmaklar o oranda meçhul kalır."

sadık yalsızuçanlar- gezgin

2- "beri bak, şu gözlerimin elli sekiz yıldır gördüklerini oturup kâğıda dökecek olsam, senin o torban gibi bin tanesi almaz. haydi, gitmediğim bir ülke adı söyle bakayım. hiç yorulma, söyleyemezsin. gördüğüm nice ülkelerin adını bile işitmemişsindir sen. işte, hayat diye ben böylesine derim. durmadan gideceksin. ne varsa bundadır. bir yerde uzun süre kalma. niye kalasın ki? geceyle gündüz nasıl birbirlerini kovalayarak dünyanın çevresinde dolaşıyorlarsa; sen de hayattan soğumamak istiyorsan, düşüncelerini onun üzerinde toplamaktan kaçın. hayat üzerine düşünmeye başladın mı, bil ki soğursun ondan... her zaman böyle olur bu."

makar çudra - maksim gorki

2 yorum:

Enes Yalçın dedi ki...

"hayat üzerine düşünmeye başladın mı, bil ki soğursun ondan... her zaman böyle olur bu." benden de bir kontra vecize gelsin "anı terkeyleyen anda beka bulurdur"

elif dedi ki...

o sekiz satırlık alıntıyı paylaşmamın nedeni tam da tırnak işaretine aldığın yer içindi.

vecize de hayli düşündürücü oldu.