Cumartesi, Ağustos 31

Çok eskiden

 Görüyor musun?


Önce sen gittin,
Sonra dağıldı birer birer yanımdakiler.
Ve an geldi;
Geri dönmeni bekledim,
Gelmedin…

Çünkü sen bana layık değildin,
Bense, güneşe ve dünyaya…

Görüyor musun?
Gün doğmuyordu şehirlerime.
Şehirlerim ki ,kayan yıldız olmuşlardı,
Ve ben, boşlukta kayboluşlarına takmak isterdim ruhumu.

Görüyor musun?
Dünya koca bir yalandı, gördüm.
Düşlerimle karanlıkları, ellerimle ördüm.
Ve sen huzuru olacakken huzursuzların,
Bir huysuzluğun peşine düştün.

Görüyor musun?
Adınla cümleler kurmayacaktım.
Oysa sen yine şiir oldun.
Ve adın, aslında gönlümün
Hiçbir zaman öğrenmek istemediğiydi…

Çünkü sen bana layık değildin,
Bense güneşe ve dünyaya…

Görüyor musun?
Kanatlanıp uçuyor bütün terkedişler.
Sahipleri, sahipsiz kaldı emanetlerin.
Ve sen, aslında hatırlamam dediğimdin.
Çünkü önce sen gitmiştin.
Ama şimdi…
Yok,biliyorum.
Ağlayışlarım, aynadan duvarlara çarpıyor.
Ellerim hep, soğukluğu buluyor.
Dünyaya aldanışlara, gelmiyorum lakin,
Aldanışlar, hala gönlümde dolaşıyor.

Görüyor musun?
Oysa ben daha çok görmemeni bekliyorum.
Çünkü aslında, “o” var ruhumda
Ama tutunacak dal yokmuş gibi,
Ben, sana yöneliyorum.
Belki de “o”,
Benim gibi, güvercinlerden bekliyordur selamımı.
Oysa güvercinler, çoktan unuttu insanları.
Vuslat, özgürlüğün kanatlarında kaldı.

Sen yine şiir oldun.
Bilsen, hatırlamak istemediğim bir tek adındı.
Çünkü sen bana layık değildin,
Bense güneşe ve dünyaya…

Görüyor musun?
Bir gittin…
Bütün gelişler yolunu kaybetti…